SON DAKİKA
Hava Durumu

Boşanmada nafaka

Yazının Giriş Tarihi: 30.12.2022 17:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.12.2022 17:56

Hiç şüphe yok ki günümüzde boşanma davasının kesinleşmesinden sonra bile eşlerin tekrar tekrar tartışma noktasına geldiği hususlardan biridir nafaka. Boşanma sürecinde ve sonrasında hakim tarafından belirlenen miktarın yükümlü olan tarafça diğer tarafa veya varsa çocuklara ödeyeceği düzenli miktara nafaka denir. Nafaka, uzun soluklu, bir kereyle bitmeyen, ancak kanunda sayılan unsurların oluşması ile sona erebilecek bir aile hukuku kurumudur. Boşanma süreci ve boşanma sonrası süreçteki niteliğine göre Tedbirİştirak ve Yoksulluk Nafakası olarak sınıflandırmak mümkündür.

Dava tarihinden boşanma veya ayrılık hükmü kesinleşinceye kadar devam eden nafakaya Tedbir Nafakası denir. Tedbir Nafakası boşanma davası açılınca hakimin alması gereken geçici önlemlerden bir tanesidir. “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan; eşlerin barınmasına, geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) alır” (Türk Medeni Kanunu m. 169). Eş veya ergin olmayan çocuklar yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilir. Hakim, dava süresince tarafların maddi durumuna göre hangi taraf lehine Tedbir Nafakası’na hükmedeceğine karar verir.

Diğer bir nafaka ise, İştirak Nafakasıdır. Bu nafaka türünde talep aranmaksızın ergin olmayan çocuk lehine hükmedilir. Aslında bu nafaka dava devam ederken ‘Tedbir Nafakası’ adıyla hükmedilmiş olabilir, hüküm verildikten sonra ‘İştirak Nafakası’na’ dönüşür. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık, barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır. (Türk Medeni Kanun m.182/2) müşterek çocuğun ergin olması ile bu nafaka sona erer.

Yoksulluk Nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan taraf lehine hükmedilir. “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşulu ile, geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” (Türk Medeni Kanun m. 175)  Bu haliyle İştirak Nafakası, yoksulluğa düşeceği muhtemel olan taraf lehine hükmedilir. Yine lehine nafakaya hükmedilecek olan eş, diğer taraftan daha ağır kusurlu olmaması gerekir. Nafaka alacaklısı eşin yeniden evlenmesi veya ölümü halinde nafaka da kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bir başka akıllara ziyan husus da şudur ki, alacaklı tarafın resmi olarak evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşamasıdır. Bu durumda mahkeme kararı ile nafaka kaldırılabilecektir.

Boşanmanın eki niteliğinde olan nafaka, gerek ülke içindeki enflasyon oranının gün geçtikçe yükselmesi gerekse eşlerin ödemekten imtina etmesi açılarından oldukça önem arz eden ve tartışmaların başında gelen bir konudur. Nafaka, elbette ki bu anlatılanlarla sınırlı değildir fakat genel hatları ile nafakanın okuyucunun zihninde şekillendiği kanısındayım... Özellikle sormak istediğiniz soruları tarafımıza iletebilir, bir sonraki yazılarımızda cevap bulmasını istediğiniz sorularınız için bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.