Mesleğe ilk adımımı attığım andan itibaren sıklıkla karşıma çıkan ve bugüne kadar asıl korunmaya muhtaç ve bilmesini beklediğimiz kişilerin bu kanundan bihaber olduğunu gördükçe bu yazıyı kaleme alma gereksinimi duydum. Yaklaşık 2 hafta boyunca devam edecek bu yazı dizisinde ilk olarak 6284 sayılı kanunun kilit noktalarını paylaşacağız...
Nedir bu 6284 sayılı kanun? Kanunun ismi, içerdiği hükümler hakkında iyi kötü bir fikir sahibi olmamıza yardımcı olur: Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun... Gün geçtikçe artan cinayetler, ısrarlı takipler ve daha bir çok kamuoyuna yansımamış olgular için bir tepki niteliğindedir. Şiddetin her türlüsüne maruz kalan yalnızca kadınlar için değil yaşadığı olayda mağdur konumunda olan tüm insanların kısa süreliğine bir şemsiye misali koruma görevini üstlenir esasında bu kanun. Bu yönüyle yalnızca kadınları korumak amaçlı oluşturulmuş bir kanun durmaz karşımızda, cinsiyet ayrımı yapmaksızın pek tabi bir erkek de yeri geldiğinde bu kanunun korumasından yararlanabilir. Uzunca bahsedecek olursak, bu kanun kapsamında koruma altına alınabilecek kişiler, bekar, evli veya dini nikahlı kadınlar, çocuklar, aynı hanede yaşasın veya yaşamasın aile bireyleri,tek taraflı ısrarlı takip mağdurudur.
6284 Sayılı Kanun’daki tedbir kararlarının verilebilmesi için; şiddete uğramış veya şiddete uğrama tehlikesi altında olan mağdurun veya üçüncü kişilerin ihbarı veya şikayette bulunması yeterlidir. Mağdur veya buna tanık olan üçüncü kişi, bu şikayeti polis, jandarma gibi kolluk mensuplarına yapabileceği gibi, o yerin cumhuriyet savcısına veya aile mahkemesihakimliğine de yapabilir. Bu şikayetten sonra tedbire karar verilir. Süreç mahkemelere intikal eden şikayet, dava süreçlerine nazaran oldukça kısadır. Bunun nedeni mağdur, örnekleyecek olursak basit bir tehdit içerikli mesajdan sonra can korkusu ile yaşayabilmektedir. Bunun önünü alabilmek için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aramadan önleyici tedbir kararının, geciktirilmeksizin verilebileceğini yasa ile güvence altına alınmıştır.
Bu kanun kapsamında verilen en yaygın koruyucu tedbir, şiddet uygulayanın “Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması” şeklinde verilen kararlardır. Çoğu zaman bu aile içinde gerçekleşen bir şiddet olarak karşımıza çıktığı göz önünde bulundurulduğu zaman da “Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.” Önleyici tedbir kararı verilmesi kaçınılmaz olacaktır. Bununla birlikte kanunun asıl amacına ulaşmasında yardımcı olan hemen hemen her koruma kararında ayrıca uygulanması zorunlu olan madde de şudur; “Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.” Sunulan delillerin niteliğine göre, şiddet uygulayanın mağdura ne şekilde şiddet uyguladığı veya şiddet uygulama tehlikesine düşürdüğü delillerine bakılarak da ayrıca “Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi” tedbirine de hükmedilebilir.
(Devam edecek..)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Av. Fahriye Özkorkmaz
Nedir bu 6284? (1)
Mesleğe ilk adımımı attığım andan itibaren sıklıkla karşıma çıkan ve bugüne kadar asıl korunmaya muhtaç ve bilmesini beklediğimiz kişilerin bu kanundan bihaber olduğunu gördükçe bu yazıyı kaleme alma gereksinimi duydum. Yaklaşık 2 hafta boyunca devam edecek bu yazı dizisinde ilk olarak 6284 sayılı kanunun kilit noktalarını paylaşacağız...
Nedir bu 6284 sayılı kanun? Kanunun ismi, içerdiği hükümler hakkında iyi kötü bir fikir sahibi olmamıza yardımcı olur: Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun... Gün geçtikçe artan cinayetler, ısrarlı takipler ve daha bir çok kamuoyuna yansımamış olgular için bir tepki niteliğindedir. Şiddetin her türlüsüne maruz kalan yalnızca kadınlar için değil yaşadığı olayda mağdur konumunda olan tüm insanların kısa süreliğine bir şemsiye misali koruma görevini üstlenir esasında bu kanun. Bu yönüyle yalnızca kadınları korumak amaçlı oluşturulmuş bir kanun durmaz karşımızda, cinsiyet ayrımı yapmaksızın pek tabi bir erkek de yeri geldiğinde bu kanunun korumasından yararlanabilir. Uzunca bahsedecek olursak, bu kanun kapsamında koruma altına alınabilecek kişiler, bekar, evli veya dini nikahlı kadınlar, çocuklar, aynı hanede yaşasın veya yaşamasın aile bireyleri,tek taraflı ısrarlı takip mağdurudur.
6284 Sayılı Kanun’daki tedbir kararlarının verilebilmesi için; şiddete uğramış veya şiddete uğrama tehlikesi altında olan mağdurun veya üçüncü kişilerin ihbarı veya şikayette bulunması yeterlidir. Mağdur veya buna tanık olan üçüncü kişi, bu şikayeti polis, jandarma gibi kolluk mensuplarına yapabileceği gibi, o yerin cumhuriyet savcısına veya aile mahkemesi hakimliğine de yapabilir. Bu şikayetten sonra tedbire karar verilir. Süreç mahkemelere intikal eden şikayet, dava süreçlerine nazaran oldukça kısadır. Bunun nedeni mağdur, örnekleyecek olursak basit bir tehdit içerikli mesajdan sonra can korkusu ile yaşayabilmektedir. Bunun önünü alabilmek için, şiddetin uygulandığı hususunda delil veya belge aramadan önleyici tedbir kararının, geciktirilmeksizin verilebileceğini yasa ile güvence altına alınmıştır.
Bu kanun kapsamında verilen en yaygın koruyucu tedbir, şiddet uygulayanın “Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması” şeklinde verilen kararlardır. Çoğu zaman bu aile içinde gerçekleşen bir şiddet olarak karşımıza çıktığı göz önünde bulundurulduğu zaman da “Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi.” Önleyici tedbir kararı verilmesi kaçınılmaz olacaktır. Bununla birlikte kanunun asıl amacına ulaşmasında yardımcı olan hemen hemen her koruma kararında ayrıca uygulanması zorunlu olan madde de şudur; “Şiddet mağduruna yönelik olarak şiddet tehdidi, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması.” Sunulan delillerin niteliğine göre, şiddet uygulayanın mağdura ne şekilde şiddet uyguladığı veya şiddet uygulama tehlikesine düşürdüğü delillerine bakılarak da ayrıca “Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi” tedbirine de hükmedilebilir.
(Devam edecek..)